GİRİŞ
COVID-19 pandemisi, ceza infaz sistemlerini küresel ölçekte etkileyerek, özellikle cezaevlerindeki kalabalıklaşma ve bulaş riski nedeniyle acil düzenlemeleri gündeme getirmiştir. Türkiye'de bu kapsamda 7242 sayılı Kanun başta olmak üzere çeşitli yasal değişiklikler yapılmış, infaz süreçleri yeniden yapılandırılmıştır. Bu makalede, pandemi sürecinde ve sonrasında Türkiye'de infaz hukukunda yaşanan gelişmeler detaylı olarak incelenecektir.
PANDEMİ DÖNEMİNDE YAPILAN YASAL DÜZENLEMELER
a) 7242 Sayılı Kanun ve Getirdiği Değişiklikler
15 Nisan 2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'da önemli değişiklikler yapılmıştır. Bu değişiklikler arasında:
Bu düzenlemelerle, cezaevlerindeki yoğunluk azaltılmış ve yaklaşık 90.000 hükümlü tahliye edilmiştir .
b) COVID-19 İzni ve Süreçleri
5275 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 9. Madde ile açık ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler, 14 Nisan 2020 tarihinden itibaren COVID-19 iznine gönderilmiştir. Bu izinler, Sağlık Bakanlığı'nın önerileri doğrultusunda belirli aralıklarla uzatılmış ve son olarak 31 Temmuz 2021 tarihine kadar devam etmiştir .
PANDEMİ SONRASI İNFAZ SİSTEMİNDEKİ GELİŞMELER
a) Denetimli Serbestlik ve Elektronik İzleme
Pandemi sürecinde denetimli serbestlik uygulamaları genişletilmiş, elektronik kelepçe gibi alternatif infaz yöntemleri daha yaygın hale gelmiştir. Bu uygulamalar, özellikle düşük riskli hükümlüler için etkin bir çözüm olarak benimsenmiştir.
b) Cezaevlerine Dönüş Süreci
COVID-19 izninde bulunan hükümlüler, infaz durumlarını e-Devlet üzerinden öğrenebilmiş ve belirlenen tarihlerde cezaevlerine geri dönmeleri sağlanmıştır. Bu süreçte, hükümlülerin UYAP sistemine kayıtlı telefon numaralarına bilgilendirme mesajları gönderilmiştir .
3. YENİ YARGI PAKETLERİ VE İNFAZ REFORMU
2025 yılı itibarıyla, Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan 10. Yargı Paketi kapsamında infaz sisteminde yeni düzenlemeler gündeme gelmiştir. Bu düzenlemeler arasında:
HUKUKİ VE TOPLUMSAL TARTIŞMALAR
Pandemi döneminde yapılan infaz düzenlemeleri, bazı kesimlerce eşitlik ilkesine aykırı bulunmuş ve "af" tartışmalarını beraberinde getirmiştir. Özellikle bazı suçların kapsam dışı bırakılması, mağdur ve hükümlü hakları arasında denge tartışmalarını doğurmuştur. Hukukçular, infaz sisteminin pandemiye özgü değil, sürdürülebilir bir adalet anlayışıyla yeniden yapılandırılması gerektiğini savunmaktadır.
SONUÇ
COVID-19 pandemisi, Türkiye'de infaz hukukunun yeniden şekillenmesine neden olmuş, cezaevlerindeki yoğunluk ve sağlık riskleri nedeniyle acil düzenlemeler yapılmıştır. Pandemi sonrası dönemde ise infaz sisteminin daha etkin, adil ve sürdürülebilir hale getirilmesi amacıyla yeni yargı paketleri hazırlanmakta ve infaz reformu çalışmaları sürdürülmektedir. Bu süreçte, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkeleri doğrultusunda hareket edilmesi büyük önem taşımaktadır.
© 2025 Av. Sinan Akalın Tüm Hakları Saklıdır.
AYZ Bilgisayar ve Yazılım tarafından geliştirilmiştir.