İcra ve İflas Hukuku kapsamında borçluya karşı başlatılan bir ilamsız icra takibi sonucunda borçlu, ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yasal süresi içinde itiraz hakkını kullanabilir. Ancak borçlunun, ödeme emrini gönderen icra dairesinin bulunduğu il dışında yaşaması veya bulunması hâlinde, akla gelen ilk soru “İcra takibine başka ilden nasıl itiraz edilir?” olmaktadır.
Bu makalede; başka ilden itiraz dilekçesi sunmanın yasal dayanakları, yöntemleri, usul işlemleri, süre ve şekil şartları, ve dikkat edilmesi gereken hukuki noktalar ayrıntılı bir şekilde ele alınacaktır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 62. maddesi uyarınca borçlu, kendisine tebliğ edilen ödeme emrine karşı yedi gün içinde borca, alacaklı sıfatına, imzaya veya faize itiraz edebilir.
Bu itirazın süresinde ve usulüne uygun yapılması hâlinde takip durur ve alacaklının alacağını ispat için mahkemeye başvurması gerekir.
Ancak borçlunun tebligatı aldığı yer ile icra takibinin başlatıldığı icra müdürlüğü farklı şehirlerdeyse, itirazın nereden ve nasıl yapılacağı önemli bir pratik soruna dönüşmektedir.
Borçlu, ödeme emrini tebliğ aldıktan sonra, yaşadığı veya bulunduğu şehirdeki herhangi bir icra müdürlüğüne başvurarak itiraz dilekçesini asıl takibin yapıldığı icra dairesine gönderilmek üzere sunabilir.
Bu uygulama, 2004 sayılı Kanun'un 8. maddesindeki genel kural ve yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca mümkündür.
İşlem adımları:
Borçlu, bulunduğu şehirdeki icra dairesine dilekçesini teslim eder.
Dilekçeye ödeme emri ve varsa diğer belgeler eklenir.
Görevli icra memuru, bu dilekçeyi resmi üst yazı ile borçlu olunan icra dairesine gönderir.
Bu işlem neticesinde itiraz süresi içinde sayılır ve takip durur.
📌 Önemli: İtirazın yapıldığı tarih, bulunduğunuz yerdeki icra dairesine başvuru tarihi olarak esas alınır. Bu nedenle süre kaybı yaşanmadan başvuru yapılmalıdır.
Borçlu, itiraz dilekçesini hazırlayıp asıl takibin yapıldığı icra dairesine doğrudan PTT aracılığıyla da gönderebilir. Ancak burada önemli olan, dilekçenin postaya itiraz süresi içinde verilmiş olmasıdır.
Yargıtay uygulamalarına göre;
Süre, postaya veriliş tarihi esas alınır.
Dilekçeye tebligat zarfı fotokopisi veya ödeme emri eklenmelidir.
Dilekçenin altında imza, tarih ve açık adres yer almalıdır.
📌 Dilekçeyi APS veya taahhütlü posta ile göndermek, hem güvenilirlik hem de delil açısından tercih edilmelidir.
UYAP Vatandaş Portalı üzerinden borçlu kişi, bazı durumlarda elektronik olarak da itiraz beyanında bulunabilir. Ancak bu sistem her icra dairesi tarafından aktif olarak kullanılmadığından, uygulamada sınırlılıklar bulunmaktadır.
Giriş için:
e-Devlet şifresi ya da elektronik imza,
https://vatandas.uyap.gov.tr bağlantısı kullanılır.
Dezavantajlar:
Sistem bazı türdeki itiraz dilekçelerini kabul etmemektedir.
Genellikle belgelerin manuel taranması gerekir.
İcra takibi açılan dosyaya erişim sınırlı olabilir.
Bu nedenle, UYAP yalnızca avukat aracılığıyla yapılan işlemler için daha elverişli bir sistemdir.
Başka ilden yapılacak bir icra itiraz dilekçesinde mutlaka şu unsurlar yer almalıdır:
Borçlunun adı, soyadı, T.C. kimlik numarası ve adresi,
Alacaklının adı-soyadı veya unvanı,
Takip numarası ve icra müdürlüğünün adı,
İtiraz edilen husus: borca, imzaya, faize veya yetkiye itiraz,
İtirazın dayanakları (varsa),
Dilekçeyi düzenleyen kişinin imzası ve tarihi.
İcra takibine itiraz süresi, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün olup, bu süre hak düşürücü niteliktedir. Sürenin geçirilmesi hâlinde itiraz hakkı sona erer ve takip kesinleşir.
Bu nedenle;
Postaya verilen evrakın tarihini gösteren makbuz saklanmalıdır,
UYAP veya fiziksel başvuruların ekran çıktıları ya da alındı belgeleri arşivlenmelidir,
Gerekirse mahkemeden süre uzatımı değil, mazeretle eski hale getirme talebi yapılabilir (çok istisnai bir durumdur).
Borçlu, bir avukat aracılığıyla da itiraz işlemlerini gerçekleştirebilir. Avukatlar bu işlemi UYAP Avukat Portalı üzerinden hızlı ve etkili biçimde yürütür. Avukatla yapılacak itirazlarda:
Dilekçe hukuki dayanaklarla hazırlanır,
Süre kaybı ve şekil hataları önlenir,
Usule uygunluk sağlanır.
📌 Özellikle yüksek meblağlı veya şirketlere karşı açılan icra takiplerinde avukat desteği alınması önemle tavsiye edilir.
İcra takibine başka bir şehirden itiraz etmek mümkündür ve yasalar bu konuda çeşitli kolaylıklar sunmaktadır. Borçlu, bulunduğu ilden PTT, başka icra müdürlüğü ya da elektronik sistemler üzerinden itiraz dilekçesini süresinde ve usule uygun şekilde ilettiğinde icra takibi durur ve alacaklının mahkemeye başvurması gerekir. Ancak bu süreçte yapılacak küçük bir hata, takibin kesinleşmesi ve borcun tahsiliyle sonuçlanabilir. Bu nedenle, süreç boyunca tecrübeli bir avukattan hukuki destek alınması hak kayıplarını önleyecektir.
© 2025 Av. Sinan Akalın Tüm Hakları Saklıdır.
AYZ Bilgisayar ve Yazılım tarafından geliştirilmiştir.