Ceza muhakemesi sürecinde şüpheli veya sanığın ifadesi ve sorgusu, maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasında önemli bir aşamadır. Ancak bu işlemler, yalnızca hukuka uygun, özgür iradeye dayalı ve usule uygun şekilde yapıldığında geçerli ve güvenilir kabul edilir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 147. ve 148. maddeleri, ifade ve sorguya ilişkin usul kurallarını ve bu sırada yapılması yasak olan uygulamaları ayrıntılı olarak düzenlemektedir.
İfade alma, şüphelinin soruşturma evresinde kolluk veya savcı tarafından dinlenmesidir.
Sorgu, sanığın kovuşturma aşamasında hâkim veya mahkeme huzurunda dinlenmesidir.
Her iki işlem de şüpheli/sanığın savunma hakkının kullanılmasına imkân tanıyan adli işlemlerdir.
İşleme başlamadan önce şüpheli veya sanığın kimliği kesin olarak tespit edilir. Kimlik bilgilerini doğru söyleme yükümlülüğü vardır.
Kendisine yüklenen suç açıkça anlatılır. Kişi, neyle suçlandığını bilmeden ifade vermeye zorlanamaz.
Müdafi seçme ve yardım alma hakkı hatırlatılır.
Kişi istemesi hâlinde baro tarafından avukat görevlendirilir.
Müdafi ifade ve sorguda hazır bulunabilir.
Yakalanan kişi isterse, yakalandığı yakınlarına derhâl bildirilir. (CMK m.95 saklı kalmak kaydıyla)
Şüpheliye, suç hakkında açıklama yapmamasının kanuni hakkı olduğu açıkça söylenmelidir. Hiçbir zaman konuşmaya zorlanamaz.
Şüpheli, lehine delillerin toplanmasını isteyebilir. Kendisine, bu hakkı açıkça hatırlatılmalıdır.
İfade alınırken kişisel, sosyal ve ekonomik durumu hakkında bilgi alınır.
İfade ve sorgu işlemlerinde teknik kayıt imkânları (görüntü, ses kaydı) kullanılabilir.
Her ifade ve sorgu işlemi bir tutanağa bağlanır. Tutanakta:
İşlem tarihi ve yeri
Hazır bulunanlar
Kişinin kimliği
İşlemlerin yapılıp yapılmadığı
İmzalar (ve imzadan çekinme gerekçesi)
yer almalıdır.
İfade ve sorgunun özgür iradeye dayalı olması esastır. Aksi takdirde elde edilen beyanlar delil niteliğinde kabul edilmez.
Kötü muamele
İşkence
Uyutmama, yorma
Cebir, tehdit
İlaç verme veya aldatma
Ruhsal veya fiziksel baskı
kesinlikle yasaktır.
Şüpheliye menfaat, para, indirim veya farklı çıkarlar vaat edilerek ifade alınamaz.
Yasak usullerle alınan beyanlar, rıza gösterilse bile delil olarak kabul edilmez.
Müdafi bulunmadan alınan kolluk ifadesi, hâkim veya mahkeme önünde doğrulanmadıkça hükme esas alınamaz.
Aynı olayla ilgili yeniden ifade alınması gerekiyorsa bu işlem sadece Cumhuriyet savcısı tarafından yapılabilir.
Müdafi yardımından yararlanma
Susma hakkı
Kendisi aleyhine delil sunmaya zorlanmama
Lehine delil toplanmasını isteme
İşlemin teknik kayıt altına alınmasını talep etme
İnsan onuruna saygı ilkesinin korunması
Hayır. CMK m.147 uyarınca susma hakkınız vardır. Bu hakkı kullandığınız için cezalandırılamazsınız.
Eğer ifade sırasında müdafi hazır değilse ve bu ifade mahkeme huzurunda doğrulanmazsa, hükme esas alınamaz (CMK m.148/4).
Derhâl bir avukata veya savcıya başvurarak durumu bildirmeniz gerekir. Hukuka aykırı işlem yapan görevliler hakkında suç duyurusunda bulunulabilir.
Evet. CMK m.147/1-h uyarınca teknik kayıt yapılabilir. Bu hem delil gücünü artırır hem de güvence sağlar.
Sadece aynı olayla ilgili önemli yeni gelişmeler varsa ve bu işlem Cumhuriyet savcısı tarafından yapılırsa mümkündür.
Evet. Mahkeme huzurunda önceki ifadelerinizi kabul etmediğinizi belirtebilir, yeni beyan verebilirsiniz.
Hayır. Susma hakkı anayasal bir haktır ve bu durum size karşı delil olarak kullanılamaz.
İmzaya zorlamak hukuka aykırıdır. Zorla alınan beyanların delil değeri yoktur.
İfade ve sorgu işlemleri, ceza yargılamasının temel aşamalarındandır. Bu süreçte şüpheli ve sanığın hakları açıkça belirtilmeli, özgür iradeye aykırı hiçbir yöntem kullanılmamalıdır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, ifade alma ve sorguya ilişkin usul ve yasakları ayrıntılı şekilde düzenleyerek bireyin temel haklarını güvence altına almıştır.
Ceza soruşturmasına maruz kalan herkes, bu süreçte mutlaka avukat desteğiyle hareket etmeli ve haklarını bilinçli şekilde kullanmalıdır.
© 2025 Av. Sinan Akalın Tüm Hakları Saklıdır.
AYZ Bilgisayar ve Yazılım tarafından geliştirilmiştir.