Günümüz dijital çağında özel hayatın sınırları giderek daha da hassas hale gelmiştir. Özellikle çiftler arasındaki özel paylaşımların, duygusal ilişkiler sona erdiğinde taraflardan biri tarafından kaydedilmesi, saklanması ya da paylaşılması önemli hukuki ve cezai sonuçlar doğurabilir. Peki, sevgilinizin çıplak fotoğrafını onun izniyle aldınız ama ilişkiniz bittikten sonra o fotoğrafları silmediniz – bu bir suç mudur? İşte bu sorunun yanıtı, Türk Ceza Kanunu’nun 134. maddesinde gizlidir.
Türk Ceza Kanunu’nda “özel hayat” kavramı, kişinin mahrem alanını kapsayan; vücut bütünlüğü, cinsel yaşamı, özel görüntüleri, konutu, haberleşmesi gibi unsurları içeren anayasal bir haktır. Bu hak, Anayasa’nın 20. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesi ile de koruma altına alınmıştır.
Türk Ceza Kanunu Madde 134:
(1) Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri, kişinin rızası olmaksızın ifşa etmeksizin kaydeden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Bu fiil basın ve yayın yoluyla işlenirse, ceza yarı oranında artırılır.
İlişki süresince rıza ile çekilen çıplak ya da mahrem fotoğrafların saklanması, ilişkinin bitiminden sonra rızaya aykırı şekilde muhafaza ediliyorsa, bu durum TCK m.134/1 kapsamında değerlendirilebilir.
Yargıtay, birçok kararında bu tür görüntülerin “ilişki sona erdikten sonra saklanmaya devam edilmesini” özel hayatın ihlali saymakta ve cezalandırılmasını uygun görmektedir.
Mahrem görüntülerin üçüncü kişilerle paylaşılması, sosyal medyada yayınlanması veya ifşa edilmesi doğrudan TCK m.134/2 kapsamına girer ve daha ağır cezayı gerektirir.
Eğer kişi bu görüntüleri kullanarak karşı tarafı tehdit ediyorsa, bu durumda TCK m.106 (tehdit) ve TCK m.107 (şantaj) hükümleri de gündeme gelir.
Fiilin Niteliği | TCK Maddesi | Ceza Aralığı |
---|---|---|
Rıza dışı özel görüntüyü kaydetmek | TCK 134/1 | 1 – 3 yıl hapis |
Görüntüleri rıza dışı ifşa etmek | TCK 134/2 | 2 – 5 yıl hapis |
Yayın yoluyla ifşa edilmesi | TCK 134/3 | Ceza %50 artırılır |
Görüntü ile tehdit veya şantaj | TCK 106 – 107 | Ek olarak 6 aydan 5 yıla |
Bu fiiller aynı zamanda kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığından dolayı, mağdur maddi ve manevi tazminat davası da açabilir.
Günümüzde mahrem görüntülerin dijital ortamlarda saklanması, paylaşılması veya bulut sistemlerinde muhafaza edilmesi halinde bilişim suçları da devreye girebilir. WhatsApp, Instagram, e-posta veya Google Drive gibi platformlardaki kayıtlar adli bilişim incelemesi ile tespit edilebilmektedir.
Eğer özel hayatınıza ilişkin görüntüler izinsiz şekilde kaydedilmiş, saklanmış veya paylaşılmışsa şu adımları atabilirsiniz:
En yakın Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunun.
Delil olarak dijital içerikleri (ekran görüntüleri, mesaj kayıtları) saklayın.
Kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat davası açabilirsiniz.
Koruma tedbirleri (örneğin uzaklaştırma kararı) talep edebilirsiniz.
İlişki devam ederken rızaya dayalı kayıtlar hukuken sorun teşkil etmez. Ancak ilişki sona erdiğinde bu görüntülerin silinmemesi, rıza dışı bir muhafaza anlamına gelebilir ve suç oluşturabilir.
Hayır. Eğer sildiyseniz ve herhangi bir ifşa söz konusu olmadıysa suç unsuru oluşmaz. Ancak mağdurun şikâyeti hâlinde savcılık takdir hakkını kullanır.
Evet. “İntikam pornosu” olarak da bilinen bu durum doğrudan TCK 134/2 kapsamındadır ve cezası oldukça ağırdır.
Hemen savcılığa suç duyurusunda bulunun. Bu durum hem özel hayatın ihlali hem de tehdit/şantaj suçudur.
Cumhuriyet Başsavcılığı’na veya Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne başvurabilirsiniz. Aynı zamanda BTK (Bilgi Teknolojileri Kurumu) üzerinden içerik kaldırma talebi yapılabilir.
Evet. Ceza davası dışında, Türk Medeni Kanunu ve Borçlar Kanunu kapsamında manevi tazminat davası da açabilirsiniz.
Eğer görüntüler alıcıya açık rıza ile gönderilmemişse ve kaydedilmişse, izinsiz kayıt kapsamında suç olur. Rıza varsa, saklama hali ilişki bitiminden sonra ihlale dönüşebilir.
Kişilerin özel hayatına ilişkin mahrem görüntülerin rıza dışı kaydedilmesi, saklanması veya paylaşılması Türk Ceza Kanunu açısından ağır bir suçtur. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte bu tür ihlallerin artması, cezai yaptırımların önemini artırmaktadır. Rıza ile paylaşılan içerikler dahi, ilişkinin sona ermesiyle birlikte hukuken yeniden değerlendirilmekte ve saklanmaları suç teşkil edebilmektedir.
Bu nedenle özel hayata ilişkin her türlü görsel veya işitsel verinin dikkatle muhafaza edilmesi, rıza unsuru ortadan kalktığında silinmesi ve üçüncü kişilerle paylaşılmaması gerekmektedir. Aksi durumda hem ceza hukuku hem de özel hukuk alanında ciddi sonuçlar doğabilir.
Hazırlayan:
Av. Sinan Akalın – Ceza Hukuku ve Bilişim Suçları Avukatı
https://www.sinanakalin.av.tr
© 2025 Av. Sinan Akalın Tüm Hakları Saklıdır.
AYZ Bilgisayar ve Yazılım tarafından geliştirilmiştir.